Siyon’a Yürüyüş - Türk dilinde film fragmanı

Video

April 11, 2015

4.000 yıl kadar önce, Tanrı Mezopotamya’da İbrahim’e görünerek şunları söyledi: “Ülkeni, halkını, vatanını bırak ve sana göstereceğim topraklara git. Seni büyük bir ulus yapacağım.” İbrahim Tanrı’nın sözlerine itaat etti ve vaat edilmiş topraklar olan Kenan’a geldi ve orada oğlu İshak ile daha sonradan adı İsrail olan torunu Yakup ile birlikte yaşadı.

İsrail ve 12 oğlu Kenan’daki kıtlık yüzünden Mısır’a gittiler ve orada büyük bir ulus haline geldiler. Mısır halkı onlarla birlikte yaşayan bu büyük İsrail halkını tehdit olarak görmeye başladı, bu yüzden onları köleleştirdi ve bu esaretle İsrail halkının yaşamını zorlaştırdılar. Mısır’da geçen 430 seneden sonra, Musa onları bu esaretten kurtardı ve Kızıl Deniz’i geçerek Arabistan’a geldiler. Arabistan’ın Sina Dağı’nda Tanrı’nın buyruklarınıaldılar.

Musa ile birlikte Mısır’ı terk eden Yahudi nesline, Tanrı’ya inanmadıkları gerekçesiyle vaat edilen topraklara girmelerine izin verilmedi. Tanrı’ya inanan yeni bir nesil gelip Yeşu ile birlikte vaat edilen topraklara girene kadar, halk 40 yıl boyunca çölde dolaştırıldı.

Yaklaşık 400 yıl boyunca 12 İsrail kabilesi Musa’nın emirlerine göre Hâkimler tarafından yönetildiler. Diğer uluslar gibi bir krala sahip olmak istediklerinde, Tanrı onların kralı olarak Saul’u atadı ve o 40 yıl boyunca hüküm sürdü; ardından 40 yıl boyunca Davut kral oldu ve ardından Davut’un oğlu Süleyman 40 yıl hüküm sürdü. Süleyman’ın hükümranlığında, İsrail Krallığı en ihtişamlı dönemini yaşadı ve ilk tapınaklarını inşa ettiler, fakat Süleyman yaşlılığında Tanrı’nın yolundan sapınca, Tanrı kabilelerden 10 tanesinin onun oğlu tarafından yönetilmeyeceğini söyledi.

Süleyman’ın ölümünden sonra, İsrail Krallığı bölündü ve 10 kuzey kabilesi, Davut ve Süleyman’ın soyundan olmayan günahkâr krallar tarafından yönetildi. Bu Kuzey Kabile Krallığı İsrail ismini sürdürdü ve Samiriye’yi başkentleri yaptılar. Yehuda olarak bilinen küçük Güney Krallığı’nın başkenti ise Kudüs’tü ve Davut’un soyundan gelenler tarafından yönetildi. Kutsal Kitap’ın Krallar-2 kısmının 16.bölümünden itibaren; Güney Krallığı’nın halkı, Yehuda Krallığı isminden sonra Yahudiler olarak anılmaya başladı.

İsrail Kuzey Krallığı’nın günahkârlığından dolayı, bu krallık devrildi ve Asurlular tarafından esir alındı. Geride kalan Yahudiler, toprakları işgal edip oralara gelen dinsiz halkla birbirine karıştılar. Bu halk Samiriyeliler olarak biliniyordu ve Kuzey İsrail’in 10 kabilesi hiçbir zaman yeniden bir ulus kuramadı.

Güney Yehuda Krallığı diğer tanrılara hizmet ettiklerinden dolayı ceza olarak Babiller tarafından ele geçirildi ve tapınakları yıkıldı fakat 70 yıl sonra Yahudiler Yehuda’ya geri dönüp Kudüs’te tapınaklarını yeniden inşa ettiler ve Davut’un soyundan gelen krallar tarafından yönetilmeye devam ettiler.

İsa zamanında, Yehuda halkı Yahudiye olarak biliniyordu ve Roma hâkimiyeti altındaydı. Yüce İsa ve onun havarileri İsrail halkının yitik koyunlarının peşinde olan Yahudiye halkı arasında İncil’i yaymışlardı. Üç buçuk yıl vaizlikten sonra Yahudiler İsa’yı Mesih olarak kabul etmeyi reddettiler ve Roma valisini İsa’yı çarmıha germesi için ikna ettiler. 3 gün sonra, İsa Cennet’teki Baba’sının sağ eline uzanmadan önce, ölümden dirilerek geldi ve havarilerine göründü.

İsa çarmıha gerilmeden kısa bir süre önce, İsa’ya inanmayı reddettiklerinden dolayı ceza olarak Kudüs’ün yanacağı, tapınağın yıkılacağı ve Yahudilerin tüm uluslara esir olacağı kehanetinde bulunmuştu. M.S. (milattan sonra) 70 yılında, Roma imparatoru Titus Kudüs’ü fethettiğinde bu kehanet gerçekleşti. 1800 yıldan fazla zamandır, Yahudiler tüm uluslara dağılmış haldeydiler.

Daha sonra 1948’de, imkansız bir şey gerçekleşti. İsrail Devleti kuruldu ve Yahudiler vaat edilen topraklara yeniden sahip oldular. Pek çok Hristiyan bunun bir mucize ve Tanrı’nın bir lütfu olduğunu söyledi fakat bu gerçekten de Tanrı’nın bir lütfu muydu yoksa kötü bir gücün mü habercisiydi? Tüm soruların cevabı bu filmde!

 

 

 

mouseover